Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Ayrıca, Taraf gazetesinin çıktığı dönemde yalan haberler ürettiğini belirten Başbuğ, “Taraf gazetesine gelen yazılar, haberler hep emniyet içinde yuvalanmış FETÖ’cüler tarafından servis ediliyordu” ifadelerinde bulundu. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 'Ergenekon'dan Çıkış'ı anlattı” başlıklı o söyleşisi: FETÖ’nün ele geçirmek istediği en büyük hedefinin, en çok yıpratmak istediği kurumun, en yoğun ve sinsi şekilde örgütlendiği yapının Türk Silahlı Kuvvetleri olduğu görülüyor. FETÖ bunu yaparken, kullandığı en etkili araç, en işlevsel aparat neydi? Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı asimetrik psikolojik harp uygulandı. Türk Ordusu’nun medyası yok, ama FETÖ’nün kendi medyası vardı. Dahası biz kurum olarak yasalara ve etik değerlere bağlıyken, FETÖ’nün bunlara hiç bağlı kalmadığı biliniyordu. Dağlıca ve Aktütün saldırılarında, Balyoz kumpasında yaptığı haberleri, bir gün sonra diğer gazetelerde okuyorduk. Taraf gazetesine gelen yazılar, haberler hep emniyet içinde yuvalanmış FETÖ’cüler tarafından servis ediliyordu. Kumpas, tertip davalarında; Cumhuriyetçi askerlere, aydınlara, bilim insanlarına, gazetecilere yapılanlarda FETÖ’nün yanında, iktidarın hiç mi kusuru, sorumluluğu, kabahati yok?“Ben bu davanın savcısıyım” denilen günler, “Ne istediniz de vermedik” şeklindeki itiraflar, FETÖ ve iktidar arasındaki yakınlığı, işbirliğini göstermiyor mu? AKP - FETÖ ilişkisini 5 safhada ele alıyorum. İktidar, FETÖ’nün bürokrasideki gücünden, Türkiye içindeki ve dışındaki bağlantılarından istifada etmiştir. Bu dört yıllık dönemde, iktidar ve FETÖ arasında çok sıkı işbirliği vardır. FETÖ’nün MİT Müsteşarı’na yönelik hamlesi, iktidarın dershanelere ilişkin kararı bu dönemdedir. Ben dördüncü safhadan itibaren, FETÖ ile mücadelede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yalnız bırakıldığını söylemekle birlikte, hem 17 - 25 Aralık 2013’ün FETÖ ile mücadelede milat olarak kabul edilmesini hem de 2014 ve 2015’te terfi ettirilen general ve amirallerin yüzde 65’inin darbe girişiminden sonra tasfiye edilmiş olmasını çok düşündürücü buluyorum. SİYASİ AYAK HÂLÂ YOK İktidar, 17 - 25 Aralık sürecinde, FETÖ’nün MİT Müsteşarı’na yönelik hamlesine karşı çıktı. İkincisi; FETÖ ile benim yüzümden güç mücadelesine girmeyi, kendisi açısından yararlı görmedi. Terör örgütüyle pazarlık yaparken, genelkurmay başkanını terörist diye cezaevine koyan bir anlayış, toplumsal bellekte derin izler bırakmadı mı? FETÖ’nün bu denli güçlenmesinde en başta siyasetin, yargının, silahlı kuvvetlerin, güvenlik bürokrasisinin, üniversitenin, medyanın, aydınların, bulundukları yer ve aldıkları görevle ilgili, az veya çok, ama mutlaka siyasi, idari, hukuki sorumlulukları var. KOMPLOYA UĞRAYANLAR CUMHURİYETÇİ Ordu bünyesinde FETÖ’nün öncelikli hedefinin Alevi inancına mensup subaylar olduğunu söylediniz. Fakat FETÖ’nün etkili olduğu dönemde, MİT’ten bize gelen ihbarlarda mezhepsel kimliklerin öne çıkarıldığını gördük