159,924 Yayın 10,927 Hoşgörüsüzlük 3,088 Hak ve itibara saldırı 159,836 Düşmanlığa tahrik 685 İnsanlığa karşı suça tahrik 149,781 Haber 10,126 Köşe Yazısı 917,054 Kelimeyle Suç

Nefret Suçu > Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)

3,088 kayıt bulundu 2700 - 2720 gösteriliyor
27-08-2016
Sabah
Sabah  
 
Kasetçilerin mallarına tedbir
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile MHP'li bazı eski milletvekillerine "kaset kumpası" kuran FETÖ'cülere yapılan operasyonun ardından ikinci bir adım atıldı. Mahkeme FETÖ lideri Fetullah Gülen'in de aralarında yer aldığı 96 kişinin mal varlığına tedbir kararı konulmasına karar verdi. FETÖ'nün daha önce sumen altı yaptığı dosyayı yeniden alan Ankara Başsavcılığı, "kaset kumpasını" tüm yönleriyle açığa çıkarıp delillendirdi. FETÖ lideri Gülen'in 1 numaralı şüpheli olduğu soruşturma kapsamında 31'i tutuklu 120 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarılarak, operasyon düzenlendi. TERÖRİST GÜLEN LİSTE BAŞI Bu gelişmenin ardından yeniden harekete geçen Başsavcılık bu kez Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne FETÖ lideri Fetullah Gülen, eski İstihbarat Dairesi Başkanı Ömer Altıparmak, eski İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcıları Recep Güven, Ayhan Falakalı ve Coşkun Çakar, eski Şube Müdürleri Ali Özdoğan ve Yunus Yazar ile böcek soruşturmasının da sanığı Enes Çiğci ve emniyet imamı Osman Hilmi Özdil'in de aralarında bulunduğu 96 şüphelinin mal varlıklarına tedbir konulması talebinde bulundu
26-08-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
FETÖ yargıyı silah olarak kullandı
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
2 bin 847 hakim ve savcıyı ihraç eden Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 60 sayfalık ihraç gerekçesinde FETÖ'nün yargı ayağıyla ilgili önemli bilgiler verdi. Gerekçede FETÖ'nün kuruluşu ve yapılanması ilişkin bilgiler verilirken, yargının örgüt menfaatleri için araç olarak kullanıldığı anlatıldı. Bir terör örgütünün varlığının kabul edilebilmesi için, örgütlü bağlılık, üyeler arasında görev bölümü, kod isimleri, bir hiyerarşi ve bu örgütün ideolojisini savunan insanların olması gerektiği dile getiren gerekçede, FETÖ şöyle anlatıldı: “Hasan Sabbah'ın çevresinde kümelenen Haşhaşilerin, yaklaşık bin yıl kadar önce afyon çekip fedailerini kullanarak devlet görevlilerini öldüren bir terör örgütü olarak ortaya çıkmalarında olduğu gibi FETÖ/PDY üyeleri de mutlak itaat ve cennete kavuşacakları saiki ile hareket ederek devlet içinde suikast benzeri hareketlere başvurmuştur. 2010-2014 arasında FETÖ'nün yargı teşkilatı içerisinde etkin bir güce ulaştığı belirtilen gerekçede, “Bylock' olarak bilinen şifreli haberleşme programı üzerinden örgütiçi iletişim sağlandı” ifadelerine yer verildi. Öte yandan, HSYK, FETÖ'nün yargı ayağına ilişkin ikinci dalgada 648 hakim ve savcıyı görevden uzaklaştırmıştı
25-08-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
2 bin 847 hakim ve savcının ihraç edilme gerekçesi
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan kararın gerekçesinde, FETÖ/PDY'nin kuruluşu, yapılanması ve yargıdaki faaliyetleri hakkında bilgiler verildikten sonra, HSYK'ya intikal eden FETÖ/PDY ile bağlantılı soruşturma dosyaları özetlendi. Dini duyguları istismar etmek suretiyle güvenini kazandığı insanları yıllarca kendi kirli planları doğrultusunda kullanan terör örgütünün gerçek yüzünün anlaşılarak devletin bu yapıyla etkin mücadeleye başlaması sonrasında, mevcut kadrolarını korumakta zorlanan, tasfiye sürecine giren, ekonomik ve siyasi yönden zayıflayan örgütün "mağdur edebiyatı" stratejisi üstüne kurulu algı yönetiminden de sonuç alamayacağını anlaması üzerine 15 Temmuz 2016'da darbe girişiminde bulunduğu anlatılan gerekçede, şunlar kaydedildi:"Mülkiye, adliye, emniyet, eğitim ve ordu içerisindeki kadrolaşmasını tamamladıktan sonra anayasal düzeni yıkarak rejimi değiştirmek için artık zamanın geldiğini düşünen FETÖ/PDY'nin, 15 Temmuz 2016'da cumhuriyet tarihinin en kanlı darbe girişimine imza atması, büyük duyarlılık göstererek rejimi korumak ve demokrasiye sahip çıkmak adına canları pahasına sokağa dökülen halkın, mermi sağanağına, üzerilerine sürülen tank ve askeri araçlara, jetlerden atılan bombalar ile helikopterlerden açılan ateşe göğsünü siper ederek, Türk Kurtuluş Savaşı'nda emsali görülebilmiş bir mücadeleyle, rejime kasteden saldırıyı püskürtmeleri sonrasında, devletin kılcal damarlarına sızan, örgütün nihai hedefi olan Türkiye Cumhuriyeti devleti ve kurumlarını ele geçirmek için devlete ve kendinden olmayan herkese karşı ne zaman ve ne şekilde saldırı yapacakları belirsiz olan, hukuku silah olarak kullanmaktan çekinmeyen ihanet çetesi mensuplarının hukuk dışı iş ve eylemlerine son vermek adına bazı tedbirler alınması zorunlu hale gelmiştir. "Gerekçede, bu kapsamda, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yapılanmış FETÖ/PDY terör örgütü mensupları hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca resen soruşturma başlatıldığı belirtilerek, yapılan işlemlere ilişkin bilgiler verildi. FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle iltisak düzeyinde de olsa bağlantısı tespit edilen hakim ve cumhuriyet savcıları yönünden, 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 94'üncü maddesi kapsamında ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçüstü halinin mevcut olduğu tespitinden hareketle, genel hükümler kapsamında adli soruşturmaya başlanıldığı hatırlatılan gerekçede, soruşturma kapsamında bugün itibarıyla 2 bin 146 hakim ve cumhuriyet savcısının tutuklu bulunduğu, haklarında yakalama emri düzenlenen 190 kişi hakkında yakalama emirlerinin infazı için çalışmaların devam ettiği, 539 kişinin adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldığı belirtildi. Gerekçenin son kısmında, şu ifadelere yer verildi:"HSYK Genel Kurulunun, 667 sayılı KHK'nın 3'üncü maddesi uyarınca yapacağı değerlendirmenin, hakim ve cumhuriyet savcılarının Milli Güvenlik Kurulunca (MGK) devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplardan MGK kararlarında ifade edildiği şekliyle 'Paralel Devlet Yapılanması' ile 'üyelik', 'mensubiyet', 'iltisak' veya 'irtibat' şeklinde bir bağlantılarının bulunup bulunmadığına ilişkin olup, somut olayın özellikleri, ilgililerin mesleğe kabulleri ile başlayan, eğitim merkezi ve Türkiye Adalet Akademisindeki faaliyetleri, hizmet içi eğitim ve yabancı dil eğitimlerine katılımlarına, yurt dışına gönderilmelerine, özel yetkili savcılıklara veya mahkemelere yahut idari görevlere atanmalarına ilişkin bilgiler ile bu görevlendirmelerde ve yine bir silah olarak kullanılan özel yetkili mahkemelere hakim veya unvanlı olarak, Teftiş Kurulu Başkanlığına, başkan, başkan yardımcısı veya müfettiş sıfatıyla, idari kurumlara tetkik hakimi, daire başkanı veya yardımcısı, genel müdür veya yardımcısı sıfatıyla vs. şeklinde yapılan atamalarda dikkate alınan kriterler, özlük dosyalarındaki bilgi ve belgeler, sosyal medya hesaplarındaki paylaşımları, ilgililer hakkında HSYK'ya intikal eden şikayet, ihbar, inceleme ve soruşturma dosyaları ile bu dosyalar hakkında verilen kararlar, mahallinde yapılan araştırmalar, FETÖ/PDY terör örgütü ile ilintili dosyalarda görev alan hakim ve cumhuriyet savcılarının bu dosyalardaki işlemleri ve kararları, örgüt mensuplarının haberleşme için kullandıkları şifreli programlarda yer alan kayıtlar, HSYK'nın FETÖ/PDY mensubu oldukları Emniyet Genel Müdürlüğü terörle mücadele birimlerince düzenlenen raporlarla sabit örgüt üyeleri hakkında tayin ettiği disiplin cezaları ve muhalefet şerhleri, sosyal çevre bilgileri ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından temin edilen bilgi ile belgeler, ilgililer hakkında başsavcılıkça başlatılan soruşturmanın niteliği ve isnat edilen suçlamalar ile gözaltı ve tutuklama kararları, soruşturma kapsamında ifadelerine başvurulan hakim ve savcıların ifade ve sorgu tutanakları, itirafçıların beyanları birlikte dikkate alınarak, ekli listede yer alan hakim ve cumhuriyet savcılarının 667 sayılı KHK'nın 3'üncü maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamında FETÖ/PDY örgütü ile iltisak ve irtibatlarının olduğu sabit görüldüğünden, adı geçenlerin, 667 sayılı KHK'nın 3'üncü maddesi uyarınca meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve ayrı ayrı olmak üzere meslekten çıkarılmalarına oy birliğiyle karar verildi. "Gerekçede, bir terör örgütünün varlığının kabul edilebilmesi için, örgütlü bağlılık, üyeler arasında görev bölüşümü, kod isimleri, bir hiyerarşi ve bu örgütün ideolojisini savunan insanların olması gerektiği belirtilerek, FETÖ/PDY mensuplarının hücresel şekilde birbirleriyle bağlantıları, kendi aralarında bir rapor, talimat alışverişinin bulunduğu aktarıldı. FETÖ/PDY de diğer terör örgütleri gibi bir inanca dayanmaktadır. Fetullahçı Terör Örgütü üyelerinin uğrunda zorluklarına katlanabildiği, fedakarlıkta bulunduğu, amacına yönelik bir şeyler yapabildiği, bir inanç, bir ideoloji sistemidir. Hasan Sabbah'ın çevresinde kümelenen Haşhaşilerin, yaklaşık bin yıl kadar önce afyon çekip fedailerini kullanarak devlet görevlilerini öldüren bir terör örgütü olarak ortaya çıkmalarında olduğu gibi FETÖ/PDY üyeleri de mutlak itaat ve cennete kavuşacakları saiki ile hareket ederek devlet içinde suikast benzeri hareketlere başvurmuştur. "Gerekçede, 1970'li yıllardan günümüze kadar uyguladığı örgütlenme yöntemleri, taktik ve stratejiler bütüncül bir bakış açısıyla incelendiğinde, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün, kuruluş yıllarından itibaren toplumun dini duygularını istismar ederek, "himmet" adı altında topladığı maddi kaynaklarla yurt içi ve yurt dışında faaliyete geçirdiği eğitim müesseselerinde kendi amaç ve ilkeleri doğrultusunda yetiştirdiği öğrencileri, özetle insan kaynağını, ekonomik ve siyasi gücünü, örgüt ideolojisi doğrultusunda kullanarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasal kurumlarında (yasama, yürütme, yargı erkleri) kadrolaşmayı ve aynı zamanda uluslararası platformlarda da etkin bir güç haline gelmeyi hedeflediği belirtildi. Gerekçeye, şöyle devam edildi:"Bir başka ifade ile FETÖ/PDY'ye üyelik için dindar olmak veya inançlı olmak şartı aranmadığı gibi Müslüman olmak da gerekli değildir. FETÖ/PDY'nin örgütlenmesi askeri bir örgütlenmeden çok az farklar içermekte, sözde liderin verdiği kararı sorgulama anlamına gelecek her düşünce, eylem veya tavır kuvvetle ezilmekte, Gülen'in ve ona bağlı diğer yöneticilerin tüm talimatları, aklın da ötesinde bir kutsiyet kazandırılarak uygulanmaktadır. "Gerekçede, terör örgütünün paralel devlet kurma çabaları da anlatıldı. FETÖ/PDY'nin tıpkı diğer yasadışı terör örgütlerinde olduğu gibi gizli ve hiyerarşik bir yapılanmaya sahip olduğu, pelür kağıtlar ile haberleşme, özgeçmiş raporu verme, mensuplar için kod adı kullanma gibi örgütsel taktiklerle yönetildiği bildirilen gerekçede, şu ifadelere yer verildi:"Bir yandan da örgüt mensuplarının tamamına belirli görev ve sorumluluklar yüklenerek mensupların örgüte bağlılıkları perçinlenmektedir. Son yıllarda, ülkemizde bir korku imparatorluğu oluşturan FETÖ/PDY terör örgütünün baskı kurmak maksadıyla uyguladığı yöntemler, hedef kişi veya kişilerin sayısı, hedef kişinin konumu, mesleği, görevi, toplumdaki statüsü, kişisel zaafları ve örgütün hedef kişiye beslediği husumetin derecesine göre farklılık göstermektedir. "HSYK'nın gerekçesinde, şu tespit yapıldı:"Yargıdaki yapılanmanın, Türkiye Cumhuriyeti devletinin yargı kuvveti içerisinde, organizasyonu ve hiyerarşik yapısı bulunan, devlet yargısına alternatif olarak faaliyet gösteren, örgütlü olarak yargı içerisinde yuvalanan, kendinden olmayan herkesi düşman kabul edip kullanamadığı kişileri de düşman sayan, örgüte boyun eğmeyenleri ve farklı düşünen herkesi düşman görüp hedef haline getirerek, yargı kararları ile emniyet operasyonlarının hedefi haline getiren, istihbarat toplayan, operasyon kararı alan, emniyet ve yargı üzerinden toplanan istihbarata göre örgütün üst düzey yöneticilerinin verdiği kararın icrasına başlayan, basın ve yayın üzerinden linç girişimi gerçekleştiren, topluma yönelik algıyı yöneten, örgütte yer alanları kahramanlaştıran, unutturma sürecini tekrarlayan, suç faili veya masum olduğuna bakılmaksızın birçok kişiyi yargı eliyle mağdur eden, çözümü mümkün olmayan abartılı, ayrıntıya boğulmuş, gerçeklerin gizlendiği, kasıtlı, taraflı ve delilsiz davalar açan, bu davalarla Türkiye'nin mafya ve terörle mücadele ettiği algısı yaratan, devletin birçok kurumuna yerleşen Paralel Devlet Yapılanması Terör Örgütü isimli bu yapının yargıdaki uzantıları oldukları ve cemaat cuntası şeklinde paralel bir yargı gücü oluşturdukları görülmüştür. "Gerekçede, FETÖ/PDY mensubu olup, itirafçı yahut gizli tanık sıfatıyla ifadelerine başvurulan bazı hakim ve cumhuriyet savcılarının beyanlarının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda, her birinin hayatlarının farklı dönemlerinde FETÖ/PDY militanları ile muhatap oldukları, örgütün öncelikli hedefinin devletin askeriye, adliye ve mülkiye kadrolarına yerleşmek olduğu, kendilerinin de bu amaç doğrultusunda örgütün yargıdaki eleman ihtiyacını karşılamak üzere yetiştirildiklerinin görüleceği vurgulandı. Örgütün nihai amaçlarına ulaşmak gayesiyle öncelikle askeriye, mülkiye, emniyet, yargı ve diğer stratejik öneme sahip kamu kurumlarını ele geçirmek için kendilerine engel olacaklarını düşündüğü bürokrat ve personellerin sistem dışına çıkarılmasını sağlayarak örgüt elemanlarını bu makamlara getirdiği, bu kapsamda örgütün yargı ayağındaki uzantısı tarafından Hüseyin Kurtoğlu'yla ilgili dava, Askeri Casusluk, Şemdinli, Balyoz, Ergenekon gibi proje soruşturma ve kovuşturmaların üretildiği aktarılan gerekçeye şöyle devam edildi:"Mahkemelerin birer örgüt sorumlusunun bulunduğu, sorumlu kişinin örgütü ilgilendiren davaları takip ederek ve bu davalarla ilgili olmak üzere örgüt üyesi hakimlerle görüşerek kararların istenilen yönde çıkması yönünde telkinlerde bulunduğu, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yargı üzerinden gerçekleştirdiği usulsüz yargılama işlemleri ile yaptığı haksızlıklara 'yargının kararı' veya 'takdiri' denilerek karşı çıkılmasının engellendiği, operasyonlar karşısında 'Bağımsız yargı, inceleyip karar versin' denilerek haksızlığa meşruluk kılıfı sağlandığı, yıllarca süren yargılamalar sonucunda gerçeğin ortaya çıkması halinde bile kimsenin yargı eliyle işlenen haksızlığın peşine düşmediği, silahlı terör örgütünün, yargının ne kadar büyük bir güç olduğunu, yargıyı etkili ve operasyonel şekilde kullanmak suretiyle yapılamayacak hiçbir şey olmadığını ve her şeyin sınırsızca yapılabileceğini gördüğü, özel yetkili mahkemelerin, örgütün elinde tüm toplumu dizayn edecek bir silaha dönüştüğü sabittir
25-08-2016
Diriliş Postası
Diriliş Postası  
 
2 bin 847 hakim ve savcının meslekten ihracının gerekçesi açıklandı
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yer alan kararın gerekçesinde, FETÖ/PDY’nin kuruluşu, yapılanması ve yargıdaki faaliyetleri hakkında bilgiler verildikten sonra, HSYK’ya intikal eden FETÖ/PDY ile bağlantılı soruşturma dosyaları özetlendi. Dini duyguları istismar etmek suretiyle güvenini kazandığı insanları yıllarca kendi kirli planları doğrultusunda kullanan terör örgütünün gerçek yüzünün anlaşılarak devletin bu yapıyla etkin mücadeleye başlaması sonrasında, mevcut kadrolarını korumakta zorlanan, tasfiye sürecine giren, ekonomik ve siyasi yönden zayıflayan örgütün “mağdur edebiyatı” stratejisi üstüne kurulu algı yönetiminden de sonuç alamayacağını anlaması üzerine 15 Temmuz 2016’da darbe girişiminde bulunduğu anlatılan gerekçede, şunlar kaydedildi:“Mülkiye, adliye, emniyet, eğitim ve ordu içerisindeki kadrolaşmasını tamamladıktan sonra anayasal düzeni yıkarak rejimi değiştirmek için artık zamanın geldiğini düşünen FETÖ/PDY’nin, 15 Temmuz 2016’da cumhuriyet tarihinin en kanlı darbe girişimine imza atması, büyük duyarlılık göstererek rejimi korumak ve demokrasiye sahip çıkmak adına canları pahasına sokağa dökülen halkın, mermi sağanağına, üzerilerine sürülen tank ve askeri araçlara, jetlerden atılan bombalar ile helikopterlerden açılan ateşe göğsünü siper ederek, Türk Kurtuluş Savaşı’nda emsali görülebilmiş bir mücadeleyle, rejime kasteden saldırıyı püskürtmeleri sonrasında, devletin kılcal damarlarına sızan, örgütün nihai hedefi olan Türkiye Cumhuriyeti devleti ve kurumlarını ele geçirmek için devlete ve kendinden olmayan herkese karşı ne zaman ve ne şekilde saldırı yapacakları belirsiz olan, hukuku silah olarak kullanmaktan çekinmeyen ihanet çetesi mensuplarının hukuk dışı iş ve eylemlerine son vermek adına bazı tedbirler alınması zorunlu hale gelmiştir. ”Gerekçede, bu kapsamda, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yapılanmış FETÖ/PDY terör örgütü mensupları hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca resen soruşturma başlatıldığı belirtilerek, yapılan işlemlere ilişkin bilgiler verildi. FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle iltisak düzeyinde de olsa bağlantısı tespit edilen hakim ve cumhuriyet savcıları yönünden, 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 94’üncü maddesi kapsamında ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçüstü halinin mevcut olduğu tespitinden hareketle, genel hükümler kapsamında adli soruşturmaya başlanıldığı hatırlatılan gerekçede, soruşturma kapsamında bugün itibarıyla 2 bin 146 hakim ve cumhuriyet savcısının tutuklu bulunduğu, haklarında yakalama emri düzenlenen 190 kişi hakkında yakalama emirlerinin infazı için çalışmaların devam ettiği, 539 kişinin adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldığı belirtildi. Gerekçenin son kısmında, şu ifadelere yer verildi:“HSYK Genel Kurulunun, 667 sayılı KHK’nın 3’üncü maddesi uyarınca yapacağı değerlendirmenin, hakim ve cumhuriyet savcılarının Milli Güvenlik Kurulunca (MGK) devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplardan MGK kararlarında ifade edildiği şekliyle ‘Paralel Devlet Yapılanması’ ile ‘üyelik’, ‘mensubiyet’, ‘iltisak’ veya ‘irtibat’ şeklinde bir bağlantılarının bulunup bulunmadığına ilişkin olup, somut olayın özellikleri, ilgililerin mesleğe kabulleri ile başlayan, eğitim merkezi ve Türkiye Adalet Akademisindeki faaliyetleri, hizmet içi eğitim ve yabancı dil eğitimlerine katılımlarına, yurt dışına gönderilmelerine, özel yetkili savcılıklara veya mahkemelere yahut idari görevlere atanmalarına ilişkin bilgiler ile bu görevlendirmelerde ve yine bir silah olarak kullanılan özel yetkili mahkemelere hakim veya unvanlı olarak, Teftiş Kurulu Başkanlığına, başkan, başkan yardımcısı veya müfettiş sıfatıyla, idari kurumlara tetkik hakimi, daire başkanı veya yardımcısı, genel müdür veya yardımcısı sıfatıyla vs. şeklinde yapılan atamalarda dikkate alınan kriterler, özlük dosyalarındaki bilgi ve belgeler, sosyal medya hesaplarındaki paylaşımları, ilgililer hakkında HSYK’ya intikal eden şikayet, ihbar, inceleme ve soruşturma dosyaları ile bu dosyalar hakkında verilen kararlar, mahallinde yapılan araştırmalar, FETÖ/PDY terör örgütü ile ilintili dosyalarda görev alan hakim ve cumhuriyet savcılarının bu dosyalardaki işlemleri ve kararları, örgüt mensuplarının haberleşme için kullandıkları şifreli programlarda yer alan kayıtlar, HSYK’nın FETÖ/PDY mensubu oldukları Emniyet Genel Müdürlüğü terörle mücadele birimlerince düzenlenen raporlarla sabit örgüt üyeleri hakkında tayin ettiği disiplin cezaları ve muhalefet şerhleri, sosyal çevre bilgileri ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından temin edilen bilgi ile belgeler, ilgililer hakkında başsavcılıkça başlatılan soruşturmanın niteliği ve isnat edilen suçlamalar ile gözaltı ve tutuklama kararları, soruşturma kapsamında ifadelerine başvurulan hakim ve savcıların ifade ve sorgu tutanakları, itirafçıların beyanları birlikte dikkate alınarak, ekli listede yer alan hakim ve cumhuriyet savcılarının 667 sayılı KHK’nın 3’üncü maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamında FETÖ/PDY örgütü ile iltisak ve irtibatlarının olduğu sabit görüldüğünden, adı geçenlerin, 667 sayılı KHK’nın 3’üncü maddesi uyarınca meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve ayrı ayrı olmak üzere meslekten çıkarılmalarına oy birliğiyle karar verildi. ”Gerekçede, bir terör örgütünün varlığının kabul edilebilmesi için, örgütlü bağlılık, üyeler arasında görev bölüşümü, kod isimleri, bir hiyerarşi ve bu örgütün ideolojisini savunan insanların olması gerektiği belirtilerek, FETÖ/PDY mensuplarının hücresel şekilde birbirleriyle bağlantıları, kendi aralarında bir rapor, talimat alışverişinin bulunduğu aktarıldı. FETÖ/PDY de diğer terör örgütleri gibi bir inanca dayanmaktadır. Fetullahçı Terör Örgütü üyelerinin uğrunda zorluklarına katlanabildiği, fedakarlıkta bulunduğu, amacına yönelik bir şeyler yapabildiği, bir inanç, bir ideoloji sistemidir. Hasan Sabbah’ın çevresinde kümelenen Haşhaşilerin, yaklaşık bin yıl kadar önce afyon çekip fedailerini kullanarak devlet görevlilerini öldüren bir terör örgütü olarak ortaya çıkmalarında olduğu gibi FETÖ/PDY üyeleri de mutlak itaat ve cennete kavuşacakları saiki ile hareket ederek devlet içinde suikast benzeri hareketlere başvurmuştur. ”Gerekçede, 1970’li yıllardan günümüze kadar uyguladığı örgütlenme yöntemleri, taktik ve stratejiler bütüncül bir bakış açısıyla incelendiğinde, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün, kuruluş yıllarından itibaren toplumun dini duygularını istismar ederek, “himmet” adı altında topladığı maddi kaynaklarla yurt içi ve yurt dışında faaliyete geçirdiği eğitim müesseselerinde kendi amaç ve ilkeleri doğrultusunda yetiştirdiği öğrencileri, özetle insan kaynağını, ekonomik ve siyasi gücünü, örgüt ideolojisi doğrultusunda kullanarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasal kurumlarında (yasama, yürütme, yargı erkleri) kadrolaşmayı ve aynı zamanda uluslararası platformlarda da etkin bir güç haline gelmeyi hedeflediği belirtildi. Gerekçeye, şöyle devam edildi:“Bir başka ifade ile FETÖ/PDY’ye üyelik için dindar olmak veya inançlı olmak şartı aranmadığı gibi Müslüman olmak da gerekli değildir. FETÖ/PDY’nin örgütlenmesi askeri bir örgütlenmeden çok az farklar içermekte, sözde liderin verdiği kararı sorgulama anlamına gelecek her düşünce, eylem veya tavır kuvvetle ezilmekte, Gülen’in ve ona bağlı diğer yöneticilerin tüm talimatları, aklın da ötesinde bir kutsiyet kazandırılarak uygulanmaktadır. ”Gerekçede, terör örgütünün paralel devlet kurma çabaları da anlatıldı. FETÖ/PDY’nin tıpkı diğer yasadışı terör örgütlerinde olduğu gibi gizli ve hiyerarşik bir yapılanmaya sahip olduğu, pelür kağıtlar ile haberleşme, özgeçmiş raporu verme, mensuplar için kod adı kullanma gibi örgütsel taktiklerle yönetildiği bildirilen gerekçede, şu ifadelere yer verildi:“Bir yandan da örgüt mensuplarının tamamına belirli görev ve sorumluluklar yüklenerek mensupların örgüte bağlılıkları perçinlenmektedir. Son yıllarda, ülkemizde bir korku imparatorluğu oluşturan FETÖ/PDY terör örgütünün baskı kurmak maksadıyla uyguladığı yöntemler, hedef kişi veya kişilerin sayısı, hedef kişinin konumu, mesleği, görevi, toplumdaki statüsü, kişisel zaafları ve örgütün hedef kişiye beslediği husumetin derecesine göre farklılık göstermektedir. ”HSYK’nın gerekçesinde, şu tespit yapıldı:“Yargıdaki yapılanmanın, Türkiye Cumhuriyeti devletinin yargı kuvveti içerisinde, organizasyonu ve hiyerarşik yapısı bulunan, devlet yargısına alternatif olarak faaliyet gösteren, örgütlü olarak yargı içerisinde yuvalanan, kendinden olmayan herkesi düşman kabul edip kullanamadığı kişileri de düşman sayan, örgüte boyun eğmeyenleri ve farklı düşünen herkesi düşman görüp hedef haline getirerek, yargı kararları ile emniyet operasyonlarının hedefi haline getiren, istihbarat toplayan, operasyon kararı alan, emniyet ve yargı üzerinden toplanan istihbarata göre örgütün üst düzey yöneticilerinin verdiği kararın icrasına başlayan, basın ve yayın üzerinden linç girişimi gerçekleştiren, topluma yönelik algıyı yöneten, örgütte yer alanları kahramanlaştıran, unutturma sürecini tekrarlayan, suç faili veya masum olduğuna bakılmaksızın birçok kişiyi yargı eliyle mağdur eden, çözümü mümkün olmayan abartılı, ayrıntıya boğulmuş, gerçeklerin gizlendiği, kasıtlı, taraflı ve delilsiz davalar açan, bu davalarla Türkiye’nin mafya ve terörle mücadele ettiği algısı oluşturan, devletin birçok kurumuna yerleşen Paralel Devlet Yapılanması Terör Örgütü isimli bu yapının yargıdaki uzantıları oldukları ve cemaat cuntası şeklinde paralel bir yargı gücü oluşturdukları görülmüştür. ”Gerekçede, FETÖ/PDY mensubu olup, itirafçı yahut gizli tanık sıfatıyla ifadelerine başvurulan bazı hakim ve cumhuriyet savcılarının beyanlarının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda, her birinin hayatlarının farklı dönemlerinde FETÖ/PDY militanları ile muhatap oldukları, örgütün öncelikli hedefinin devletin askeriye, adliye ve mülkiye kadrolarına yerleşmek olduğu, kendilerinin de bu amaç doğrultusunda örgütün yargıdaki eleman ihtiyacını karşılamak üzere yetiştirildiklerinin görüleceği vurgulandı. Örgütün nihai amaçlarına ulaşmak gayesiyle öncelikle askeriye, mülkiye, emniyet, yargı ve diğer stratejik öneme sahip kamu kurumlarını ele geçirmek için kendilerine engel olacaklarını düşündüğü bürokrat ve personellerin sistem dışına çıkarılmasını sağlayarak örgüt elemanlarını bu makamlara getirdiği, bu kapsamda örgütün yargı ayağındaki uzantısı tarafından Hüseyin Kurtoğlu’yla ilgili dava, Askeri Casusluk, Şemdinli, Balyoz, Ergenekon gibi proje soruşturma ve kovuşturmaların üretildiği aktarılan gerekçeye şöyle devam edildi:“Mahkemelerin birer örgüt sorumlusunun bulunduğu, sorumlu kişinin örgütü ilgilendiren davaları takip ederek ve bu davalarla ilgili olmak üzere örgüt üyesi hakimlerle görüşerek kararların istenilen yönde çıkması yönünde telkinlerde bulunduğu, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yargı üzerinden gerçekleştirdiği usulsüz yargılama işlemleri ile yaptığı haksızlıklara ‘yargının kararı’ veya ‘takdiri’ denilerek karşı çıkılmasının engellendiği, operasyonlar karşısında ‘Bağımsız yargı, inceleyip karar versin’ denilerek haksızlığa meşruluk kılıfı sağlandığı, yıllarca süren yargılamalar sonucunda gerçeğin ortaya çıkması halinde bile kimsenin yargı eliyle işlenen haksızlığın peşine düşmediği, silahlı terör örgütünün, yargının ne kadar büyük bir güç olduğunu, yargıyı etkili ve operasyonel şekilde kullanmak suretiyle yapılamayacak hiçbir şey olmadığını ve her şeyin sınırsızca yapılabileceğini gördüğü, özel yetkili mahkemelerin, örgütün elinde tüm toplumu dizayn edecek bir silaha dönüştüğü sabittir
23-08-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
23 muhbir kayıp
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
15Temmuz'da başarısız bir darbe girişimini gerçekleştiren Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) her gün yeni bir ihaneti ortaya çıkıyor. FETÖ'cü hainlerin Türkiye'yi kana bulamak için deşifre ettiği haber elemanlarının isimlerini terör örgütleriyle paylaştığı belirlendi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ'cü kalkışmanın ardından başlattığı soruşturma kapsamında, örgütün Twitter hesabı Fuatavni'ye bilgi aktardığı belirtilen Başbakanlık Veri Uzmanı Mustafa Koçyiğit tutuklanmıştı. 17-25 Aralık darbe girişiminin ardındar örgütün İstihbanrat Dairesi Başkanlığı'nda bir bocalama yaşadığını kaydeden Koçyiğit, FETÖ mensubu mühendisler aracılığıyla işlerine yarayacak bilgileri aldıklarını itiraf etmişti. İhanet şebekesi FETÖ ise muhbirlerin kod adları ve gerçek isimleri ile faaliyetlerine ilişkin bilgileri söz konusu terör örgütlerine ulaştırdı. FETÖ'nün emeline ulaşamaması üzerine de PKK ve DAEŞ de kanlı eylemleri için düğmeye bastı. FETÖ'nün muhbirlerin isimlerini ifşa etmesiyle bilgi akışının sekteye uğradığı belirtiliyor. Daha önce de FETÖ ile PKK'nın üst düzey gizli bir görüşme gerçekleştirerek, ittifak kararı aldığı, bunun karşılığında ise polis ve MİT'in PKK muhbirlerinin listesinin verildiği ortaya çıkmıştı. 1997 yılında Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi'ni kazandığını ve FETÖ ile üniversite yıllarında tanıştığını aktaran Koçyiğit, 2009 yılında 3 yıllığına ABD'ye gittiğini anlatmıştı. Koçyiğit, FETÖ'deki abilerinin talimatıyla, İstihbarat Daire Başkanlığı''nda (İDB) görev yapan mühendislerle görüştüğünü ve devletin gizli bilgi ve belgelerini bu yolla temin ettiklerini söylemişti. Koçyiğit, FETÖ'cü kalkışma başladıktan sonra ise söz konusu mühendislerin İBD'den ayrılmaması için “arkadaşlar bu noktada Bilgi İşlem Şubeyi korumak" şeklinde mesaj attığını kaydetmişti
23-08-2016
Sabah
Sabah  
 
Bulgaristan Zaman Gazetesi'ni kapattı
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
BULGARİSTAN FİRARİ FETÖ'CÜYÜ DE İADE ETMİŞTİ Darbe sonrası hakkında arama kararı olan FETÖ'cü Abdullah Büyük'ün Bulgaristan'a siyasi sığınma talebinin Bulgar makamlarca reddedildiğini ve iade kararı verildiğini açıklanmıştı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Abdullah Büyük adlı bir FETÖ mensubunun Bulgaristan'a siyasi sığınma talebi Bulgar makamları tarafından reddedildi
22-08-2016
Hürriyet
Fatih Çekirge  
 
Sen Piyer Meydanı’nda dua ‘Sevgili Türkiye’
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Biliyoruz ki, bugün FETÖ denilen örgüt bir ‘dış istihbarat projesi’dir. Ki bu da o ihanet şebekesinin işine gelir
22-08-2016
Sabah
Sabah  
 
Elazığlılardan PKK terörüne tepki
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Teröre geçit vermeyen bu beldede huzursuzluk yapmak isteyen ihanet şebekesi milletimizin sağduyusuyla hedefine ulaşamayacaktır" dedi. Elazığlı Milli Savunma Bakanı Yardımcısı Şuay Alpay ise, "FETÖ, PKK, DAEŞ hiçbiri fark etmiyor hedefleri aynıdır
21-08-2016
Hürriyet
Ahmet Hakan  
 
Aslı Erdoğan’ı tutuklayıp ağzımın payını verdiler
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
* Türkiye’ye bu kadar büyük bir zararı, FETÖ’nün devlete sızmış kriptoları bile veremezdi. Sonra da iç geçiriyorum: Benim mi Allah’ım bu müptedi surat? Ben miyim bu çok bilmiş yeniyetme? HASAN SABBAH KİTAPLARI HAŞHAŞİLERİ ANLATAN EN İYİ 10 KİTAP “Haşhaşileri, Alamut Kalesi’ni, Hasan Sabbah’ı anlatan kitaplar tavsiye edin bana” dedim, yağmur gibi geldi öneriler. İşte en fazla vurgulanan ilk 10 kitap: * BİR: Bernard Lewis / Haşhaşiler - İslam’da Radikal Bir Tarikat (Kapı Yayınları) * İKİ: Ayşe Atıcı Arayancan / Dağın Efendisi - Hasan Sabbâh ve Alamût (Yeditepe Yayınevi) * ÜÇ: Ömer Rıza Doğrul / Hasan Sabbah - Cennet Fedaileri (Kaknüs Yayınları) * DÖRT: Pol Amir / Alamut’un Efendisi – Hasan Sabbah (Truva Yayınları) * BEŞ: Vladimir Bartol / Fedailerin Kalesi – Alamut (Koridor Yayınları) * ALTI: Corci Zeydan / Selahaddin Eyyubi ve Haşhaşiler (Kapı Yayınları) * YEDİ: Mustafa Necati Sepetçioğlu / Kilit, Anahtar ve Kapı üçlemesi (İrfan Yayıncılık) * SEKİZ: Peter Willey / Alamut Kalesi – Haşhaşiler, Hasan El Sabbah ve Fedaileri (Nokta Kitap) * DOKUZ: Amin Maalouf / Semerkant (Yapı Kredi Yayınları) * ON: Freidoune Sahebjam / Dağın Şeyhi Hasan Sabbah (Telos) * NOT: Devlete sızarak darbecilik yapanlara dair sinema filmleri
21-08-2016
Hürriyet" "
Hürriyet  
 
Genelkurmay'ın yeni adli müşaviri gözaltında: FETÖ şüphesi
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
DARBE soruşturmasını yürüten savcılığın son haftada elde ettiği bilgiler, 15 Temmuz sonrası Genelkurmay Adli Müşavirliği’ne atanan Tuğgeneral Dinçer Ural’ı, FETÖ üyeliğinden gözaltına aldıran süreci başlattı. Ural’ın, FETÖ çatı iddianamesinde, ‘örgütün para kasası’ olarak geçen tutuklu Dilaver Azim ile telefon görüşmelerinin belirlenmesi, eşinin Fetullah Gülen’in çağrısı sonrası Bank Asya’ya para yatırması, kız kardeşinin ise KPSS soruşturmasında şüpheli olduğu iddiaları üzerine yeni adli müşavir gözaltına alındı. Yapılan istihbarat çalışmalarında, FETÖ ile bağlantısı tespit edilmeyen Ural, darbe girişimi sonrası tutuklanan Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse’nin yerine atandı. Darbecilerin haberleştiği ‘ByLock’ adlı cep telefonu uygulamasının şifresinin kırılmasının ardından deşifre edilen FETÖ bağlantılı kişilerin arasında Ural’ın da bulunduğu iddia edildi. Savcılık kaynakları, FETÖ çatı iddianamesinde ‘21 numaralı şüpheli’ olarak görünen, örgütün para kasası olduğu iddia edilen, ‘Özbek’ kod adlı Dilaver Azim ile Ural arasındaki telefon kayıtlarına ulaşıldığı bilgisini verdi. Ural’ın oğlunun, FETÖ irtibatlı bir firmada çalıştığı, bu firmaya yapılan operasyonda, bir yöneticinin kasasında ele geçirilen listede isminin yer aldığı öne sürülüyor. Ural’ın kız kardeşinin de soruları FETÖ’cülerin sızdırdığı 2010 yılı Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (KPSS) ilişkin soruşturmanın şüphelileri arasında bulunduğu iddia ediliyor. Köse, Genelkurmay’daki kozmik oda araması sırasında devletin en gizli bilgilerinin kaydedildiği harddiski mahkeme kararına rağmen FETÖ üyesi savcıya teslim etmişti
21-08-2016
Sabah
Sabah  
 
FETÖ'nün firari savcısı her şeyi AHaber'e anlattı
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
21-08-2016
Sabah
Sabah  
 
FETÖ’cü haşhaşiye af yok
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Antalya'da FETÖ darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma gözaltılar ve tutuklamalar sürüyor. Kumluca ilçesinde yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında müdür yardımcısı ve Din Kültürü Bilgisi Öğretmeni M. Sınıf Emniyet Müdürü Ayhan Işık, komiser yardımcıları Musa Türkmen, Musa Gökhan Ceviz, Cahit Duran, Yaşar Kavak ve Mustafa Şahinüçer ile polis memurları Murat Demir, Adem Erkan, Mesut Ceyhan, Recep Doğanay ve Orhan Akay 'FETÖ'ye üye olmak ve Anayasal düzene karşı işlenen suçlar kapsamında tutuklandı. FETÖ/PDY soruşturmasında Bucak Devlet Hastanesi'nde görevli 5 doktor ve 4 hemşire de görevden uzaklaştırıldı
21-08-2016
Sabah
Sabah  
 
FETÖ’cü hainler bu evde toplandı
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
FETÖ darbe soruşturmasında tutuklanan ve gizli tanık olmayı isteyen bir generalin, darbe üssü olarak belirttiği evi SABAH görüntüledi. Firari FETÖ imamı Adil Öksüz'ün katıldığı ihanet toplantıları, Ankara Çukurambar'daki lüks bir sitenin 4 numaralı dairesinde yapıldı. KEŞİF İÇİN ANKARA'YA GETİRİLDİ FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından İzmir'de yürütülen soruşturmada tutuklanan bir general "gizli tanık" olmuş ve darbe öncesi Ankara'da belirttiği iki ayrı adreste bir hafta boyunca toplantı yaptıklarını itiraf etmişti. POLİS CAMI KIRIP İÇERİ GİRDİ İlk adresteki işlemlerin ardından "gizli tanık" bu kez geçmişte FETÖ'nün "Kozmik Oda" kumpasıyla gündeme gelen Çukurambar semtine getirildi. KAMERA KAYIT CİHAZLARINI SÖKTÜLER Lüks evin FETÖ'nün eğitim kurumlarında öğretmen olarak çalışan A. Eşi de kendisi gibi FETÖ'ye bağlı Atlantik Eğitim Kurumları'nda öğretmen olan A
21-08-2016
Karar
Karar  
 
Firari FETÖ'cüler nereye kaçtı?
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
ABD, Kanada, Almanya, Belçika ve Güney Afrika FETÖ’cülerin kaçtığı ülkelerin başında geliyor.  Son dönemlerde firar eden kimi isimler, Kırgızistan'da Issık Göl Sebat Kız Lisesi yerleşkesindeki öğrenci yurdu ile Bişkek'teki FETÖ evlerine yerleştirildi. Kırgızistan ve diğer Orta Asya ülkeleri, Japonya gibi Uzak Doğu ülkeleri, Afrika ülkeleri, Brezilya ve Arjantin başta olmak üzere Güney Amerika ülkeleri ile Avustralya FETÖ’cülerin kaçtığı yerler arasında. FETÖ'nün Hava Kuvvetleri İmamı Adil Öksöz, darbe girişiminin ardından gözaltına alındı. Darbecilerin üssü Akıncılar'da yakalanan ancak mahkemece serbest bırakılan Öksözü kayıplara karıştı. FETÖ'nün yurtdışına giden medya ayağı üyelerinden Tuncay Opçin 28 Mart 2015'te ABD’ye kaçtı. FETÖ’nün gazetecilerinden Adem Yavuz Arslan 6 Haziran 2014'te ABD'ye gitti. FETÖ'nün kumpasçı, darbeci savcısı Zekeriya Öz 10 Ağustos 2015'te örgütten aldığı istihbaratın ardından yurtdışına kaçtı.  Hayrullah Bayram Öztürk FETÖ'nün Güney Afrika İmamı.  FETÖ'nün Gülen'den sonra en önemli ismi Mustafa Özcan olarak biliniyor.  KPSS soruşturmasında aranan FETÖ imamı Mehmet Hanefi Sözen, 29 Kasım 2104'te yurtdışına çıktı. Bugün TV, Kanal Türk ve Bugün Gazetesi'ni FETÖ bünyesine kadan işadamı Akın İpek altın madeni yatırımlarıyla biliniyordu. FETÖ'nün en önemli finansörüydü.  FETÖ'nün yüksek yargı imamı Osman Karakuş, deşifre olduktan sonra yurtdışına kaçtı.  Kozanlı Ömer'den sonra FETÖ'nün emniyet imamı oldu.  FETÖ'nün Finans'tan sorumlu imamı.  FETÖ'nün Aleviler'den sorumlu imamı Süleyman Uysal, aynı zamanda polis memurları imamldığı yaptı
21-08-2016
İnternet Haber
İnternet Haber  
 
Genelkurmay Adli Müşaviri neden gözaltında... Bank Asya bombası
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında darbeden sonra Genelkurmay Adli Müşavirliği'ne atanan Tuğgeneral Dinçer Ural, FETÖ üyeliği suçlamasıyla gözaltına alındı. Ural'ın tutuklanmasına neden olarak FETÖ çatı iddianamesinde, ‘örgütün para kasası’ olarak geçen tutuklu Dilaver Azim ile telefon görüşmelerinin belirlenmesi, eşinin Fetullah Gülen’in çağrısı sonrası Bank Asya’ya para yatırması, kız kardeşinin ise KPSS soruşturmasında şüpheli olması gösteriliyor. Yapılan istihbarat çalışmalarında, FETÖ ile bağlantısı tespit edilmeyen Ural, darbe girişimi sonrası tutuklanan Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse’nin yerine atandı. Darbecilerin haberleştiği ‘ByLock’ adlı cep telefonu uygulamasının şifresinin kırılmasının ardından deşifre edilen FETÖ bağlantılı kişilerin arasında Ural’ın da bulunduğu iddia edildi. Savcılık kaynakları, FETÖ çatı iddianamesinde ‘21 numaralı şüpheli’ olarak görünen, örgütün para kasası olduğu iddia edilen, ‘Özbek’ kod adlı Dilaver Azim ile Ural arasındaki telefon kayıtlarına ulaşıldığı bilgisini verdi. Ural’ın oğlunun, FETÖ irtibatlı bir firmada çalıştığı, bu firmaya yapılan operasyonda, bir yöneticinin kasasında ele geçirilen listede isminin yer aldığı öne sürülüyor. Ural’ın kız kardeşinin de soruları FETÖ’cülerin sızdırdığı 2010 yılı Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (KPSS) ilişkin soruşturmanın şüphelileri arasında bulunduğu iddia ediliyor. Köse, Genelkurmay’daki kozmik oda araması sırasında devletin en gizli bilgilerinin kaydedildiği harddiski mahkeme kararına rağmen FETÖ üyesi savcıya teslim etmişti
21-08-2016
İnternet Haber
İnternet Haber  
 
FETÖ imamı Adil Öksüz'ün darbe üssü
Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Firari FETÖ imamı Adil Öksüz'ün katıldığı toplantılar, Ankara Çukurambar'daki lüks bir sitenin 4 numaralı dairesinde yapıldı. KEŞİF İÇİN ANKARA'YA GETİRİLDİSabah gazetesinin haberine göre, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından İzmir'de yürütülen soruşturmada tutuklanan bir general "gizli tanık" olmuş ve darbe öncesi Ankara'da belirttiği iki ayrı adreste bir hafta boyunca toplantı yaptıklarını itiraf etmişti. POLİS CAMI KIRIP İÇERİ GİRDİ  İlk adresteki işlemlerin ardından "gizli tanık" bu kez geçmişte FETÖ'nün "Kozmik Oda" kumpasıyla gündeme gelen Çukurambar semtine getirildi. KAMERA KAYIT CİHAZLARINI SÖKTÜLERLüks evin FETÖ'nün eğitim kurumlarında öğretmen olarak çalışan A. Eşi de kendisi gibi FETÖ'ye bağlı Atlantik Eğitim Kurumları'nda öğretmen olan A
20-08-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
"Aklı olan Humeyni gibi gelmeyeceğini bilir"
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Alatlı, "FETÖ'cü darbe girişimini halkın tüm katmanları göğüsledi, ben de sokaktaydım. FETÖ'nün okulları İngilizce öğretir Türkçe'den çok. Amerika kendi adamını o paraya oralara gönderebilir miydi?"Yazar Alev Alatlı, FETÖ'nün net bir şekilde örgüt olduğunu kabul etmek gerektiğini vurguladı. Altını, gazı, petrolü olmayan bir ülkeyi bu hale getirmişiz, terlikle dolaşana mı verecektik?"FETÖ'nün, insan yetiştirmediğini, var olanın üstüne yattığını ya da çocukları kandırdığını dile getiren Alatlı, şunları kaydetti:"Bugüne kadar bir tane uzay mühendisi mi yetiştirdi? Altın nesilmiş, çocuk haçlı seferleri gibi. Haşhaşiler'den daha beterler
20-08-2016
Yeni Şafak
Yeni Şafak  
 
Akrabası yakalandı
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Sulh Ceza Hakimliğince serbest bırakılan, örgütün “hava kuvvetleri imamı” olduğunun ortaya çıkması üzerine hakkında yeniden yakalama kararı çıkarılan Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi firari FETÖ üyesi terörist Adil Öksüz hala bulunamadı
20-08-2016
Hürriyet" "
Hürriyet  
 
Firari 'Balyoz' savcısı teslim oldu
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
’15 Temmuz Darbe Girişimi’ sonrası FETÖ / PDY soruşturması kapsamında haklarında soruşturma başlatılan 135 hakim ve savcı arasında yer alan Balyoz Savcısı Hüseyin Kaplan bir ay sonra teslim oldu. Hüseyin Kaplan hakkında """"FETÖ / PDY silahlı terör örgütüne üye olma"""" suçundan soruşturma yürütülüyor
20-08-2016
Hürriyet" "
Hürriyet  
 
‘Köstebek Yuvası’na giriliyor
Hak ve itibara saldırı (küfür, hakaret, aşağılama)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
İftiralara maruz kaldılar, tehdit edildiler, mesleklerinden uzaklaştırıldılar, hatta öldürüldüler! Şimdi gündemin ana konusu olan FETÖ davasının iddianamesine onların yıllar önce başlattıkları mücadele de dahil ediliyor. Erdoğan, Cemaat için “Haşhaşiler” dedi. Gülen Davası’na bakan Ankara 2 No’lu DGM Mahkemesi’nin 12 Kasım 2001’deki duruşmasında tanık olarak dinlenen Ak, Cemaat’i kastederek, “Haşhaşileri andıran bir yapılanma olduğunu görüyoruz” demişti. Fetullah Gülen Terör Örgütü (FETÖ) davasının iddianamesinde; Gülen’in sohbet kaseti, Saral ve Ak’ın raporunda çizdikleri örgüt şeması dayanak kabul edildi