Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
yanlışları…Suriye yanlışları…İsrail yanlışları…Mısır yanlışları…Rusya yanlışları…İran yanlışları…Işid yanlışları…Sünni Blok yanlışları…Suudi-Katar yanlışları…ABD yanlışları…Çözüm yanlışları…Ve elbette, “aynı menzile giden farklı yollar” olarak telakki edilip “desteklenmiş, kullanılmış ve devleti kullandırmış” Cemaat-Paralel-Fetö yanlışları…Ama karşımızda hiç yanılmamış, hiç şaşmamış, hep doğruyu görmüş, en üst ve en üstün akıl olarak her şeyi bilmiş, her şeyi bilecek, tartışılmaz olan bir iktidar. 14 yıl önce“Başkanlık sistemi”ne de karşı çıkarak iktidar olmuş bir parti; bugün başkanlığa yapışmış bir halde,14 yıldır yanlış yaptık, ülkeyi bölünmenin eşiğine getirdikdemiyorsa, ne diyor Allah aşkına?Sanki bu darbeciler, bu“Fetö yapısı”tek başına iktidardı; devleti, ekonomiyi, orduyu, yargıyı, Meclis’i, polisi, her şeyi kontrol ediyordu da, AKP 15 Temmuz’dan sonra iktidara geldi!***Bütün bu yanlışları yapan, o“Paralel”i, bir mızrak gibi,“Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan”bu güzel memleketin bağrına saplayan; gazetelerinden, TV’lerinden, köşelerinden, Meclis kürsülerinden, yalaka-cıvık çığırtkanların ağzından öven, pohpohlayan, onca kayırmayı, tayin ve terfii yapanMurat Sabuncu, Hikmet Çetinkaya, Musa Kart, Nebil Özgentürk, Güray Öz, Aydın Engin, Turhan Günay, Kadri Gürsel, Hakan Kara, Orhan Erinç, Akın Atalay, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Bülent Yener, Eser Sevinç, Önder Çelik, Günseli Özaltay’dı da, önceki sabah hepsi toplandı…Rahatladık!Bugün o yüzden dünden daha mutlu, daha huzurlu, daha umutlu, daha güzel, daha iyisiniz işte!Demokrasi böyle bir şey değilse, daha nedir ki?UĞURLAMA