Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya, tutuklu 18 sanık ile avukatları katıldı. Tutuklu sanıklardan Fatih Öztoprak'ın dosyasının İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davayla birleştirildiği belirtildi.Kimlik tespitlerinin ardından görüşü sorulan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ömer Karakaya, sanıkların üzerine atılı "terör örgütü üyeliği" suçunun devam eden suçlardan olduğunu ifade ederek, yargılamanın sanıkların son görev yaptığı ve ikamet ettikleri adreslerde yapılması gerektiğini söyledi.Savcı Karakaya, dosyaların yetkisizlik kararıyla ilgili mahkemelere gönderilmesini ve sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.Sanıklardan SAT Komandosu Fatih Emir, "ByLock" programını yüklemediğini ve kullanmadığını savunarak, "Yaklaşık 20 yıldır askerim. 2016'da Nusaybin'de görev yaptım, teröristlerle çarpıştım. Haziranda yıllık izne çıktığımda 15 Temmuz olayları gerçekleşti. Bir ay önce teröristlerle mücadele ederken 2 ay sonra terörist olarak suçlanmak çok ağrıma gitti. 15 Temmuz gecesi Marmaris'te Cumhurbaşkanı'na suikast yapmak isteyen şahısları yakalamak için görevlendirildim. 15 gün görev yaptım." dedi. Suçlamaları kabul etmeyen Emir, "Benim kaçma düşüncem yoktur. Evimdeyken yakalanmış gibi lanse edilmek beni üzdü. Vatan haini suçlamasını kesinlikle reddediyorum." diye konuştu.Sanıklardan Hakan Duyar, açığa alındığı sırada ByLock kullandığının söylendiğini ve ifadelerinde bu programı kullandığını itiraf ettiğini anlatarak, "ByLock kullandım ve sebebini ifadelerimde anlatmıştım. Terör örgütü üyeliğini kabul etmiyorum. Ben bu programı, aileme, eşime ihanet sebebiyle kullandım. Eğlenceyi, bar ortamını çok severim. Bu ortamlarda tanıştığım bayanlarla bu telefon hattı ile görüştüm. Benim cemaatle bir bağlantım yoktur. Tanıştığım bir bayan arkadaşın görüşmek istememesi sebebiyle kendisiyle görüşmek için telefonuma kilit koymak amacıyla programı indirdim. Lock bulunan bütün programları indirdim." ifadelerini kullandı.Ailesinde bu örgüte üye olan kimsenin bulunmadığını ve bu örgütün bir mağdurunun da kendisi olduğunu öne süren Duyar, darbe girişimini her girdiği ortamda kınadığını, adli mercileri yanıltmamak için doğruyu söylediğini ve eşi ile yakın çevresinden özür dilediğini dile getirdi. Diğer sanıklar da savunmalarında "ByLock" programını kullanmadıklarını öne sürerek, tahliye ve beraat talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, sanıklar yönünden yargılamaya yetkisi olmadığına karar vererek, Hacı Ali Ateş, Hakan Duyar, Hasan Emre Mert, Hüseyin Yıldırım, İbrahim Kurakcı, İhsan Üstün, İlker Karatay, İlker Meriç, İsmail Baloğlu, İsmail Çelik, Kemal Koç, Muhammet Emin Korkmaz, Murat Eğilmez ve Mücahit Oğuzhan Kaya'nın dosyalarının nöbetçi Ankara ağır ceza mahkemesine gönderilmesine hükmetti. Sanıklar Fatih Emir, Hüseyin Güleryüz, İlkay Deniz Coşkuner ve Kamil Samur hakkında da yetkisizlik kararı veren heyet, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırdı.