Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Bunların okullarını kapatın” dediğinde, onlar da “Tamam kapatalım ama biz, bunların yerine Türkiye’den okullar istiyoruz” dediler. FETÖ’nün vatana ihanetinin ortaya çıkmasıyla birlikte, o zamana kadar halihazırda üzerinde çalışılmış, belli bir yol kat edilmiş olan Türkiye Maarif Vakfı fikrinin hayata geçirilmesi hızlandırılmış oldu. Bilhassa 15 Temmuz sonrasında, FETÖ’nün Türkiye’nin adını kullanarak, ülkemizin yükselen siyasi, ekonomik ve diplomasi gücünü arkalarına alarak kendi ajandalarını uygulamak için açtıkları okulları devralmak, öncelikli bir gereklilik olarak ortaya çıktı. Biz hiç FETÖ olmayan ülkelere de okul açacağız/açıyoruz. FETÖ konusunda nasıl tepkilerle karşılaşıyorsunuz?Şu ana kadar 60 ülkeyle farklı düzeylerde temasımız oldu. FETÖ’nün içyüzünü, ülkemizde yaptıkları hain girişimi anlatarak, elimizdeki bilgi ve belgeleri paylaştık. Ülke olarak bizim yaşadıklarımızın kendilerinin de başına gelebileceğini belirtiyor, “Biz bu okulları devralmaya hazırız” mesajı veriyor ve çok hızlı geri dönüşler aldık; alıyoruz. Dünya genelinde FETÖ tarafından açılmış okulların tamamını devralmak mümkün olacak mı sizce?Bu örgüt çeşitli odakların da desteği ile dünyanın pek çok ülkesinde çok sayıda okul açmıştır. Bu kırılma noktası aslında bizim yurtdışındaki muhataplarımıza FETÖ’nün gerçek yüzünü anlatırken kullandığımız güçlü argümanlarımızdan biridir. Bir okulun devrinden öğretime başlanmasına kadarki süreci nasıl yönetiyorsunuz? Örnek vermek gerekirse; müdürü, öğretmeni hepsi Türkiye’den mi gidiyor?Devir işlemleri tamamlandıktan sonra, bölgeyi tanıyan, süreci yönetebilecek sorumluları bölgeye gönderiyoruz. Bütün öğretmenler hatta yöneticiler bile iş başı yapmadan önce, bölgeyle ilgili, FETÖ’nün bölgedeki faaliyetleriyle ilgili ve Vakfımızın eğitim öğretim modelleriyle ilgili bir dizi eğitimden geçiriliyor