Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Yazıların başlıkları şöyle: “Cumhuriyet hâlâ FETÖ’nün kontrolünde” ve “Devlete meydan okuyan zihniyetin üçüncü halkası mı?” Bu iki yazının hemen ardından kimi diğer yazarlar da üzerimize geldiler. Bu yazıların temeli şöyle: Siz nasıl olur da Fahrettin Altun’un Kuzguncuk’taki arsada tadilat yaptığını yazarsınız? Öyleyse Cumhuriyet hâlâ FETÖ’nün kontrolündedir. Fahrettin Altun’un FETÖ, PKK ve DHKP-C terör örgütlerine karşı hedef gösterilmesinin hesabı da bu arada sorulmalıdır” diyor. Öyle ise Cumhuriyet gazetesi FETÖ’cüdür! Aynı gün bir merkezden düğmeye basılır gibi, “Devlete meydan okuyan zihniyet” başlığı ya da “Cumhuriyet hâlâ FETÖ’nün kontrolünde” veya “Kimin Cumhuriyet’i bu” başlıklı yazılar… ATATÜRK’ÜN CUMHURİYETİ Şimdi olayın bu noktasında yanıt verelim. FETÖ İDDİASI Gelelim herkesi ancak güldüren “FETÖ iddiasına” 8 Eylül 2018’den bugüne son 1. 5 yıl içinde FETÖ karşıtı yaptığımız yayınlar tarihleriyle ikinci sayfada veriliyor. Şurası açıkça bilinmelidir, FETÖ ile mücadelede hiçbir gazete Cumhuriyet’i geçemez. Bunun temel sebepleri kısaca şöyledir: FETÖ, Cumhuriyet gazetesine üç defa bomba attırdı. FETÖ, kurgulanmış Ergenekon kumpası ile Vakıf Başkanımız ve Başyazarımız İlhan Selçuk’u gözaltına aldırdı. BİR CASUSLUK ÖRGÜTÜ Yukarıda belirttiklerimize ilave olarak, FETÖ’ye karşı oluşumuzun asıl nedeni daha derindir. Cumhuriyet gazetesine göre FETÖ konusu bir “cemaat” olayı değildir. FETÖ, dış mihraklı ve dış denetimli bir casusluk teşkilatıdır. FETÖ casusluk terör örgütüdür ve Türkiye’nin toprak bütünlüğünü parçalanmak için dışarıdan yönetilen bir mekanizmadır. 100 YILIN EN KORKUNÇ EN HAİN OLAYI FETÖ olayı, 100 yıllık Cumhuriyet tarihinde, kurucu düzene, devletin temel ilkelerine büyük zarar vermek, tahrip etmek için harekete geçen 100 yılın en tehlikeli, en hain olayıdır. FETÖ olayı tam 40 yıl ilmik ilmik dokunarak oluşturulmuş, Türk devletini ele geçirme planıdır. Bu nedenle FETÖ ile mücadele, Cumhuriyet gazetesi için Cumhuriyet rejimini savunmaktır. FETÖ’ye karşı olmak, bizim için Atatürk devrimlerini savunmak kadar önemlidir. Bu yazıda, “FETÖ örgütünün casusluk örgütü” olduğunu belirttik. Ancak şu satırlar önemli, bakın ne demişiz: “Bu örgütün, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin unsurlarını ve tüm kılcal damarlarını ele geçirmeyi hedeflemiş uluslararası bir beşinci kol, Türkiye’yi parçalamaya dönük çok tehlikeli bir örgüt olduğu unutulmamalıdır… Evet, bugünkü ortamda özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ ile samimi mücadele ediyor. Cumhuriyet gazetesinin FETÖ ile mücadelesinde tartışma yaratmak isteyenler, gerçekler karşısında gülünç durumu düşerler. ÇAKMA VE SAHTE MÜCADELECİLER Çünkü Cumhuriyet gazetesi FETÖ ile mücadelede “sahte” değildir, içtenliklidir. Biz siyasal iktidara yaranmak için “FETÖ ile mücadele ediyor gibi görünen”, “çakma ve sahte” olanlardan değiliz. Bu nedenle FETÖ ile mücadele ediyor gibi görüntü veren sahte mücadelecileri de Erdoğan’ın yakınları olsa bile “teşhir” etmekten çekinmeyiz. Bizi FETÖ gibi göstermeye kalkanlar sadece ve sadece FETÖ’ye hizmet ederler. FETÖ’yü “bir azılı casus örgütü” olarak tanımlayan başka kim var? Alayınız gelse bizi FETÖ ile mücadele etmekten alıkoyamaz. 5 yıl içinde Cumhuriyet gazetesinde “tek bir tane” FETÖ lehine haber gösteremezsiniz. GİZLİ FETÖ’CÜLÜK FETÖ’cü değil gibi davranıp, yaptıkları girişimlerle FETÖ’yü ve yurttan kaçarak Almanya’da, Amerika’da cephe gerisinde bekleyen FETÖ’cüleri sevindiren kişiler, gizli FETÖ’cü olarak tanımlanıyor. Bugünkü Cumhuriyet gazetesini FETÖ’cülükle suçlamak çok tehlikelidir. Çünkü FETÖ’ye karşı olan, FETÖ aleyhine yazılar, belgeler yayımlayan bu gazeteyi FETÖ’cülükle itham etmek, en çok Pensilvanya’da oturan ABD’nin tutsağı FETÖ liderini ve diğer tüm FETÖ’cüleri memnun eder. Böylesi bir durumu da ancak gizli FETÖ’cüler yapabilir. ” Ancak Cumhuriyet gazetesini FETÖ’cülükle itham ederken bunun yaratacağı etkilerin boyutlarını yüz kere düşünüp ondan sonra böyle yazılar yazmak gerektiğini de hatırlatmak isteriz