Hoşgörüsüzlük (abartma, yükleme, çarpıtma)
Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Türkiye gazetesi, Sözcü gazetesinin sahibi Ertuğrul Akbay'ın FETÖ firarisi Erhan Başyurt ile 15 Temmuz 2016 gecesi Facebook üzerinden görüştüğünü iddia etti. “BU FETÖ’CÜLERİN TAKTİĞİ” Ertuğrul Akbay’ın avukatı İsmail Yılmaz da iğrenç iftira ile ilgili açıklama yaptı. Geçmişte FETÖ’cü savcılarla polisler de sahte dijital veriler üretip yaşlı başlı masum insanları tutuklamak için delil olarak aynı yöntemleri kullandılar. Günümüzde yapılan Ergenekon, Tahşiye gibi yargılamalarda; FETÖ’cü yargı, emniyet ve basın mensuplarının bu tezgahları ortaya çıktı. “FETÖ YÖNTEMİ İLE TEZGAHLANMIŞ BİR DOSYA” Dilekçede, şüphelilerin ortaya attıkları yalan görsellerin savcılık dosyasında da olduğunu ima ettikleri belirtilerek şöyle denildi; “Ayrıca suça konu Türkiye Gazetesinde yayınlanan 23. Şayet böyle bir doya varsa, bu dosyanın FETÖ yöntemi ile tezgahlanmış ve uydurulmuş bir dosya olduğunun bilinmesini belirtmek isteriz” “BÖYLE BİR DOSYA VARSA DA BİZİM BU ŞİKAYETİMİZLE BİRLEŞTİRLMELİDİR” Söz konusu dosyanın oluşmasına katkı sağlayan tüm kişiler hakkında ihbarda bulundukları vurgulanan dilekçede, “Öncelikle, UYAP'tan Sayın Makamınızın araştırma yaparak, böyle bir doyanın var olup olmadığını tespit etmesi, bu dosya ile varlığı halinde, bizim bu şikayetimiz ile birleştirilmesini, olası dosyayı hazırlayan kişiler hakkında da aynı suçlamalarla soruşturma yapılması ve dava açılması gerekmektedir” denildi. “HAKİM, SAVCI VE POLİSLER ÜZERİNDE ALGI YAPMAYA ÇALIŞMAKTADIRLAR” Cem Küçük ve Fuat Uğur’un sundukları programda, FETÖ taktiği ile oluşturulan görseller için “Polis, her an Akbay’ın kapısına gelebilir. Sözcü ve FETÖ İşbirliğinin kanıtı. FETÖ Ertuğrul Akbay’ı kölesi yapmış. Bu yazışmalar gerçek korkmayın” gibi ifadelerle yorumda bulundukları hatırlatılan dilekçede, “Şüpheliler de FETÖ taktiklerini uygulayarak, hem kamuoyu üzerinde hem de adeta savcı ya da emniyet mensubuymuş gibi cümlelerle, devletimizin hakim, savcı ve polisleri üzerinde algı operasyonu yapmaya çalışmaktadırlar” denildi. İlk sebebin 2001’deki ekonomik krizde batan İhlas Finans’ın geride bıraktığı binlerce mağdurun haberinin Sözcü Gazetesi tarafından yapılmış olduğu ifade edilerek, ikinci sebebin ise Sözcü’nün kurulduğu 2007’den beri FETÖ’yle mücadale etmesi olarak gösterildi. Dilekçede su ifadeler kullanıldı; “FETÖ taktiği kullanan şüpheliler, dijital veri oluşturarak, devletimizin savcısını ve emniyetini da yanıltmak ve kullanmak suretiyle, müvekkil hakkında operasyon yapılması için çalışmaktadırlar. Müvekkilimin oğlu ve Sözcü Gazetesine karşı hem toplum nazarında müvekkilim ve Sözcü Gazetesi FETÖ'cü gibi algı oluşturmak istemektedirler hem de müvekkilime karşı operasyon yapılması için çabalamaktadırlar. FETÖ taktik ve yöntemleri ile sahte dijital deliller ve senaryolar ile müvekkilim hakkında operasyon yapılmasını dilemek, sadece müvekkilime karşı değil, Terörle Mücadele Kanunu kapsamında, “baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemleriyle devletin ve milletin bütünlüğünü bozmak, varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini yıkmak, yargıyı ve emniyet güçleri üzerinde algı operasyonu yapmak, amacıyla FETÖ mensubu kişilerce gerçekleştirilen, devlete karşı da suç olan” fiillerdir. ŞÜPHELİLER DAHA FAZLA SUÇ İŞLEMEDEN SORUŞTURMA AÇILSIN Dilekçede, “Şüphelilerin FETÖ eylem ve taktiklerine dayalı fiillerine daha fazla devam etmemeleri adına, daha fazla suç oluşturup, daha fazla topluma zarar vermemeleri için, şahısların haklarında ciddi bir soruşturma yapılarak ceza davası açılması gerekmektedir” ifadelerine yer verildi