Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Kayyum atanan Maltepe’deki Pinhan Restoran‘ın Fetullahçı Terör Örgütü‘nün (FETÖ) örgütün karargahı olarak kullanılması ve himmet gelirlerinin şirket geliri imiş gibi sisteme sokulması iddialarına ilişkin, 12’si tutuklu 47 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve diğer yerlerde yürütülen soruşturmalar kapsamında ifadesi alınan tanıkların, FETÖ ve örgütün elebaşı Fetullah Gülen‘in Amerika’daki istihbarat örgütleriyle ilişkisine dair dikkati çekici anlatımlarına yer verildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Orhan Güldiker tarafından hazırlanan 138 sayfalık iddianamede, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) kamu kaynaklarından, iş adamlarından şantaj ve tehditle ya da gönüllülük esasıyla himmet ve kurbanla, örgüte ait şirket, holding, banka, vakıf ve dernek faaliyetlerinden, eğitim faaliyetlerinden, örgüte ait basın ve yayın organlarına verilen reklam ve abonelikler ile sivil toplum kuruluşlarından sağlanan gelir kaynaklarından bahsedildi. İddianamede, “Zaten 15 Temmuz hain darbe girişiminde bu örgütün silahlı hücrelerinin bulunduğu, abilerinden aldıkları emirlerle kendi halkına silah sıkabilecek kadar alçaldıklarını,TBMM’yi, Cumhurbaşkanlığı külliyesini bombalayarak ülke için ne kadar tehlikeli ve silahlı olduklarını göstermişlerdir. Emniyet Müdürlüğünü arayan birden fazla kişinin, “Maltepe sahilinde işletilmekte olan Pinhan Restorant Cafe isimli iş yerinin FETÖ’nün gizli toplantılarının yapıldığı, karargah olarak kullanıldığı, burada himmet ve diğer gelirlerin sanki şirketin gelirleriymiş gibi sisteme sokuldukları” şeklinde ihbarda bulundukları kaydedilen iddianamede, arayan bir kişinin de, “34 EH 1483 plaka sayılı beyaz araç ile Fetullah terör örgütüne ait birçok evrakın restorandan alınacağı, Samandıra’da bulunan terör örgütüne ait bir inşaata götürüleceği ve yakılarak imha edileceği” yönünde beyanda bulunduğu ve buna benzer başka ihbarların da yapıldığı aktarıldı. Bu olayla ilgili olarak, Cübbeli Ahmet Hoca isimli şahsın tutuklanma olayının da kamuoyundaki diğer kumpas davaları gibi örgütün oluşturduğu PDY ile kendi adamlarını kullanarak kendinden olmayan kişilere karşı nasıl önlem geliştirdiğini, nasıl devlet içinde devlet kurduklarını, emniyet ve adalet teşkilatlarının olduğunun açık göstergesidir. ” dediği kaydedilen iddianamede, ‘Sultan’ kod adlı gizli tanığın da, “Mustafa Özcan’ın FETÖ’nün Türkiye’deki en önemli adamlarından biri olduğu, yardımcılığını da Ali Çelik’in yaptığı” beyanında bulunduğu vurgulandı