Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik
Devlette bulduğu her açığı örgütlenmek için mahirce kullanan Fetullahçı Terör Örgütü’nün röntgeninin çekildiği raporda, yeni 15 Temmuz’lar yaşanmasın diye, başta ‘istihbarat’ ve ‘din işleri’ olmak üzere birçok alanda yapılması gerekenler sıralandı. FETÖ de bu körlükten azami ölçüde istifade ederek en kritik noktalara kadar sızabildi. *FETÖ’nün dış bağlantılarıyla birlikte hareket ettiği gerçeği dikkate alındığında, bugüne kadar faaliyetlerini ağırlıklı olarak iç istihbarata yönelten MİT, dış istihbarat alanındaki faaliyetlerini yoğunlaştırmalı. Tehdit küresel ölçekte*Türkiye’de FETÖ’nün 2 bin 236 eğitim kurumu kapatıldı. Elimizdeki bilgiler, FETÖ’nün 160’a yakın ülkede mevcut olduğunu, 800’e yakın okul ve üniversite, 100’e yakın öğrenci yurdu, 1000’den fazla STK, vakıf, dernek, 200’den fazla yazılı ve görsel medya, 500’den fazla şirketten oluşan devasa bir ağ üzerinden faaliyet gösterdiğini ortaya koymaktadır. *FETÖ’nün toplam sermayesinin 25-50 milyar dolar civarında olduğu tahmin edilmektedir. Silahlı örgüte dönüşebilir*FETÖ lideri Fetullah Gülen’in “Her yerde olmalısınız. *FETÖ’nün kurumlardaki yapılanması çoğunlukla yukarıdan aşağıya doğru işgal hareketi şeklinde geliştiği dikkate alındığında atama, insan kaynakları ve denetim birimlerinde görev alan üst yöneticilerin titizlikle seçilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Ancak örgütün TSK ve diğer güvenlik birimlerinde gizlenmeye devam eden kripto elemanlarının varlığı noktasından hareketle, FETÖ’nün marjinal bir silahlı terör örgütüne dönüşme olasılığı da gözden uzak tutulmaması gereken çok önemli bir diğer husustur. *FETÖ’nün marjinal silahlı bir terör örgütüne dönüşmesi durumunda, Türkiye’ye karşı birtakım odaklar tarafından kullanılması ve hatta Türkiye’de faaliyet gösteren terör örgütleriyle işbirliği olasılığı öncelikle dikkatlerden kaçırılmamalıdır. *FETÖ tamamen etkisiz hale getirilinceye dek Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde yeralmalıdır ve istihbarat kurumlarının bu örgüte karşı teyakkuzda olmaları hayati derecede önemlidir. *FETÖ başarılı, üstün yetenekli öğrencileri özellikle hedef haline getirdi. *FETÖ’nün çok sayıda medya organını çok etkin bir biçimde kullandığı unutulmamalı. *FETÖ örneğinde olduğu gibi, halkın çeşitli dini yapılar adı altında bölüp parçalanmaması, en azından Avrupa’da yaşadığımız camilerin çeşitli dini yapılar altında klikleşmesi şeklindeki tecrübenin bir benzerinin ülkemizde de ortaya çıkmaması için acilen çeşitli tedbirler alınmalı. FETÖ’nün 5 bölgesiMİT’in 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili komisyona gönderdiği raporda, FETÖ’nün teşkilat yapılanması ve Türkiye’yi ayırdığı 5 bölge grafikleriyle yeraldı. 15 Temmuz öncesi ‘legal’ olarak 50 binin üzerinde çalışanıyla FETÖ’nün ülkedeki en büyük işverenlerden biri durumuna geldiğini ifade eden MİT, ‘örgüt içinde örgüt’ durumundaki illegal yapılanmayı ise ‘İllegal Teşkilat’ ve ‘Hususiler’ olarak ikiye ayırdı. *FETÖ’nün Türkiye’yi ayırdığı 5 bölgenin merkezleri İstanbul, İzmir, Ankara, Gaziantep ve Erzurum’dan oluşuyor. MİT temiz17 Aralık 2013’ten 15 Temmuz’a kadar 181, bugüne kadar ise toplam 558 MİT personeli hakkında FETÖ’den işlem yapıldı. ABD’de 60 bin öğrenci*FETÖ’nün yurtdışında toplam 767 ayrı adreste okulu bulunuyor. *FETÖ, dünya genelinde ‘din-politika-para’ üçgeninde faaliyet gösteren bir organizasyon hüviyetine büründü. FETÖ faaliyet gösterdiği ülkelerdeki okul müdürleri genel olarak o ülkeden sorumlu FETÖ imamıdır. *FETÖ, tabanını motive etmek amacıyla internet tabanlı uygulamalar üzerinden mesajlar göndermekte, “her şeyin değişeceği, kısa vadede ülkede ciddi olaylar ve ekonomik kriz yaşanacağı, ikinci bir darbe veya devlet büyüklerine suikast olacağı” gibi iddiaları paylaşmaktadır. Yarım asırlık proje15 Temmuz’u FETÖ’nün işlediğinin açık bir şekilde ortaya çıktığına işaret eden Reşat Petek, buna ‘kontrollü darbe’ demenin en hafif tabiriyle 80 milyon insanı saf ve aptal yerine koymak olacağını söyledi. Petek, “15 Temmuz’la ilgili bir ‘kontrollü’ yorumunun gerçekten FETÖ’nün amacına hizmet eden bir açıklama olduğundan hiç kuşku duymuyorum” dedi. Teröristbaşı Gülen’in onlarca yıldır dönemsel olarak her siyasi partiye yakın davrandığını anlatan Petek, “Gülen’in 15 Mart 1967 yılında CHP’ye bir tahsilat makbuzu var, 5 bin lira bağışta bulunduğu anlaşılıyor” dedi. Petek ayrıca FETÖ’nün yarım asırdır darbeye hazırlanan bir Vatikan projesi olduğunu kaydetti